Teknolojinin hüküm sürdüğü kişisel blog

‘Sosyal Medya lobisi’ iş başında!

Bildiğiniz gibi son bir aydır derin güçler, muhteşem bir ivme kazanan ülkemiz üzerinde ameliyat yapmaya çalıştı. Fakat milletimizin derin sağduyusu sayesinde münafıklar başarılı olamadılar. Ülkemizi kıskanan bu iblisler gözü dönmüş bir şekilde büyük önderimiz Recep Tayyip Erdoğan’ı ve onun 10 yıldır mükemmel icraatlar sunan, her seçimde halk tarafından onurlandırılan hükümetini hedef almakta.

90’lı olmak

Bir hafta öncesine kadar ülkenin geleceği adına çok umutsuzdum. Hâlâ da umutsuzum (bkz: RTE’nin 7 Haziran 2013 konuşması). Ama artık çok değil! Son bir haftada gördüklerim ve okuduklarım karşısında afallamış durumdayım. Hiçbir olay beni şimdiye dek bu kadar eğlendirmemişti. Eğlenmeyi bir yana bıraktım, bu kadar kolektif bir örgütlenmeyi görmek beni o kadar coşkulandırdı ki anlatamam!

Ne yapmalı?

Ben bu yazıyı niye yazıyorum? Çünkü görüyorum ki çevremdeki pek çok insan ne yaptığını bilmeden şuursuzca ve gaza gelip bir şeyler yapıyor, yapmak istiyor. Eminim bu yazıya katılacak bir çok kişi de bunu söylemek istiyor ama yazacak bir yer bulamadığı için susuyor. Benim yazacak yerim var ve yazıyorum.

Halkın gözünden Taksim, 3. köprü ve diğerleri

Son yıllarda normal bir ülkede olsa büyük isyanlar, başkaldırılar çıkması gereken olaylara tanık oluyoruz. Siz ortada büyük isyanlar, başkaldırılar gördünüz mü? Ben de…Adına ister “iktidar zehirlenmesi” deyin, ister dikta rejiminin ayak sesleri… Bir şeyler oluyor. Bir şeyler dayatılmak isteniyor. Da nerede oluyor? Olanı kim görüyor? Kim farkında? Klasik bir “bu cahil halkla hiçbir şey olmaz!” değil benimkisi, sadece olay yeri tespiti…