Teknolojinin hüküm sürdüğü kişisel blog

Müzik dinleme alışkanlıklarımız ve gelecek

Son 3-4 aydır kendimde ve pek çok insanda şunu fark ettim artık kendi arşivimizden müzik dinlemiyoruz. Belki buna karşı çıkıp “hayır ben dinliyorum, nah bu da winamp’ımın ekran görüntüsü” diyebilirsiniz. Fakat düşüncem o ki yakın zamanda offline müzik dinleme alışkanlığımız marjinalleşecek. Kendimden yola çıkarsam, eğer “şunu bi dinliyeyim ne zamandır dinlemiyorum” demediysem, yani önde iş yapıp arkada shuffle ın belini kıracaksam kendi arşivime hiç bulaşmıyorum artık. Ya bir internet radyosu açıyorum, ya da aslında bu yazımın da ana konusu olan müzik dinleme servislerine başvuruyorum. Size geçmişten gelen müzik dinleme alışkanlığımızın nasıl değiştiğini ve değişeceğini anlatacağım. Böyle “anlatacağım” deyince de çok komik durdu. Neyse başlayalım.

Sosyalleşen Dünya, Zamanın Ruhu ve Gelecek

5-6 sene önce çoğu insan için fütüristtik gelen şeyler bir bir gerçek oluyor bilmem farkında mısınız? Artık herkes bir şekilde hayatının bir bölümünü internette ve doğal olarak sosyal paylaşım sitelerinde geçiriyor. Tıp literatürüne bile çoktan girmiş olan sosyal ağlar, çoğu kişi için artık hayatın vazgeçilmezi. Ve hatta bazı insanlar için hayatta kalmak için kullanması gereken sarf malzemelerinden (hava su gibi) biri. Zamanın ruhundan bihaber ve biraz da yaşı geçkin insanlar “nerede o eski ilişkiler” muhabbetlerine dalmışken, biz her gün yeni bir teknoloji ya da yeni bir fikirle birbirimize daha bir bağlı yaşamaya başlıyoruz. Kimine göre bu, “ilişkilerin yozlaşması” şeklinde tercüme edilirken, kimine göre ise bu “bir çeşit evrimsel süreç”.