Teknolojinin hüküm sürdüğü kişisel blog

Kutudan çıkan sanatçı – Vivian Maier

 

Hiç yapmadığım bir şeyi yaparak bu gün size bir sinema filmi tanıtacağım. Beni derinden etkiledi. İnsana dedektiflik pompalayan bir film. Umarım vakit ayırıp izlersiniz.

1.85 boylarında, kalıplı, Fransız aksanı olan, hep vücut hatlarını kapatan bol kıyafetler ve asker botları giyen, kocaman şapkalar takan, çocuklarla çok iyi anlaşan bir kadın. Kendisi hakkında bilinenler neredeyse bununla sınırlı. Nereden geldiği, ailesi, önceden ne iş yaptığı bilinmiyor(du en azından çok ünlü olana kadar). Yıllarca yanında çalıştığı aileler, hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyordu. Boynunda hep bir Rolleiflex asılıydı yukarıdaki fotoğraftaki gibi. Sürekli fotoğraf çekti.

Dün izlediğim Finding Vivian Maier isimli belgeselle tanıştım kendisiyle. Dünya da aslında yeni yeni tanıyor onu. Hayattayken en çok yaptığı şey kimliğini gizlemekti. Adını soranlara “Bayan Hiç Kimse” diyordu. Ta ki ölümünden sonra biri onu keşfedene kadar!

Her şey ölümünden iki sene önce yani 2007’de John Maloof isimli bir gencin tesadüfen bir müzayedede bir kutu dolusu negatife 400 dolar ödemesiyle başladı. Amatör olarak tarihle ilgilenen gencin bir kutu negatifi alırken düşündüğü şey kutuda eski Chicago fotoğraflarının var olabileceği ve bunları çalışmalarında kullanabileceğiydi. Negatiflerle birlikte çok büyük bir sanatçıyı da “satın aldığını” bilmiyordu! Vivian Maier’e ait kiralık bir deponun biriken borçlarına karşılık, çok sayıda eşyasıyla birlikte binlerce negatif açık attırma ile satışa çıkmıştı. John Maloof internette “Vivian Maier” hakkında tek bir satır bile bulamadı. Bir yandan da aldığı negatifleri incelemeye başlayan genç, bunlarla ne yapacağını bilemiyordu. Fotoğraflar çok güzeldi. Flickr’a koymaya karar verdi. İnanılmaz bir olumlu geri dönüş alınca Vivian Maier’ı tekrar araştırdı ve karşına üç gün önce verilen ölüm ilanı çıktı.

Bir fotoğraf zarfının üstünde bulduğu adresin telefon numarasını aradı ve Vivian Maier’ı sordu. Cevap hiç beklenmedikti: Vivian Maier hayatı boyunca dadılıktan başka bir iş yapmamış biriydi! Bir çocuk bakıcısının ünlü bir fotoğraf sanatçısı olabileceği kimin aklına gelir. Telefonun karşısındakilerin de aklına gelmemişti. Vivian yıllarca pek çok ailenin çocuğuna dadılık yapmıştı. Herkes, hakkında iyi şeyler söylüyordu fakat kimse onun çok iyi bir fotoğrafçı olduğunu aklına getirmiyordu.

Genç adam müzayedelerde satılan Vivian’a ait diğer kutuları da buldu, satın aldı. Hatta sadece negatifleri değil ardında bıraktığı pek çok eşyayı da… Ve yavaş yavaş bir sanatçıyı tanıdı. Vivian’da toplama hastalığı vardı. Neredeyse hiçbir şeyi çöpe atmamıştı. O kadar çok basmış ki deklanşöre, şu anda 100-150 bin civarında negatif mevcut! Çektiği fotoğraflar, sokak fotoğrafları. Anlık olayları kimseye bir şey demeden çekti. Sanat eleştirmenleri, fotoğraflarının bu kadar etkileyici olmasını kullandığı Rolleiflex’e bağlıyorlar. Vizorü tepede olan makine sayesinde çaktırmadan insanların dibine kadar sokulup basmış deklanşöre! Boyunun bu kadar uzun olması epey işine yaramış.

John, bu parçalardan yola çıkarak Vivian’ın hayatına ulaşmayı başardı. 2011’de Kickstarter’da Vivian’ın belgeselin çekmek için para toplamaya başladı. Hedefi 20 bin dolardı, 105 bin dolar topladı ve 2013 yılında belgeseli yayınladı. Son zamanlarda izlediğim en ilgi çekici filmdi. Belgeselin bütçesinin Kickstarter’dan toplanması da ayrıca ilgimi çekti tabii ki. Henüz internet denen şu zımbırtı keşfedilmemiş olsa kim bilir belki de hiçbir zaman göremeyecektik onun fotoğraflarını.

Not: Film, bir önceki yazımda tanıttığım Popcorn Time’da var. Popcorn Time’a Türkçe altyazısı henüz eklenmemişti ben bu yazıyı yazarken fakat şu videoda gösterdiğim gibi altyazı dosyasını indirip izleyebilirsiniz. Üşenmeyin çok şey kaybedersiniz!!!

İleri okumalar:

  1. Tarih Kutusundaki Sır: Vivian Maier / biamag – Sevilay Çelenk
  2. Vivian Maier: Çağına Işık Tutan Dadı / sanatblog – buket
  3. Yaşarken Dadı, Öldüğünde Dünyaca Ünlü Sanatçı: Vivian Maier / Gazete Bilkent – Tuğçe Akın
  4. Sanatın cinsiyet ekonomisi: Vivian Maier’ı Bulmak / bantmag – Gözde Naiboğlu
Etiketler:

Paylaş:

Utku Sakallıoğlu, 1990 yılının bir Mayıs günü Giresun’da hayata geldi. Doğumu esnasında ilk dakikalarda beynine yeterli oksijen gitmemesi nedeniyle Beyin Felci olarak da bilinen Cerebral Palsy‘li olarak hayata tutunmuştur.  >>

Buralardayım
Kategoriler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir